17 Mart 2010 Çarşamba

Sakar göt!

  • Yanan elektirik sobasını koltuğun üzerine dik bir biçimde koyup, çıkan kokuyu önce ayak parmaklarının arasını temizleyen kardeşin temizlediği organın kokusu sanıp, sonra da kokunun çok güzel olduğuna kanaat edip, "lan ne sürdün sen ne güzel koktu öyle" dedikten sonra çıkan dumanı takip edip, koltuktaki kara deliğe ulaşan benim. Elindeki suyu koltuğa döken anneme de "Aman canım cana geleceğine mala gelsin" diyen MAL da benim. Benden ötürü oldu işte!

  • Zaten sabah sabah 3 saat uykuyla devlet hastanesine gidip tenar'la sıra beklemişim onca saat. Arabayı hastanenin önüne park ettik biz. Sonra hastanenin güvenliği geldi "orası ambulansların yeri park yerine çekin arabayı" didi. Ben de "park yerinde yer mi var ki" didim. O da "bulacaksınız artık" didi. Göte bak. Yoksa nasıl bulayım. Neyse işte izin verdi park ettik yarım saat sonra çıkıcaz yalanıyla. Nereye çıkıyosun göt. Bi sıra var afrikada ekmek sırası bekleyen zenciler gibi birbirimize dayandık elalemin herifleriyle. Bi tane göt de randevu kartını okuyan cihaza hallendi. Sürekli randevu kağıdını okutuyo alete. Bunu yaparken de acayip zevk alıyo. Sonra bi kadın geldi kartı okutmaya çalıştı makineye. Olmadı. Sonra kadın gidince bu adam yine okuttu kağıdını. Benim göt arkadaşım tenar da ekranda "fehminaz" ismini görünce, "aa kadının kartını geç de olsa okudu" dedi. Ama kadın gitmişti. Kadın geri geldiğinde kartı yine okutmaya çalıştı. Tenar bi götlük daha yaparak, "sizin kartı okudu makine siz gidince. Ekranda fehminaz yazdı" didi. Adam da ordan "benim adım fehminaz" dedi. Göt olduk. Fehminaz diye erkek adı mı olur ya. O nazı kim ekledi lan fehmi! Toplamda bir buçuk dakika süren ayakta muayeneden sonra, laboratuvara indik tahlil için. Bi kuyruk da orda var. Bi hatuna sorduk bu laboratuvar kuyruğu mu diye. Yok tüp kuyruğu dedi. O kuyruğu bekliycen aldığın tüpe işeyip, bir de tüpü vermek için kuyruğa giricen. E tabi sonuçları almak için de bi kuyruk. Sonuçları doktora götürmek için de bi kuyruk. Kuyruğunuza tüküreyim götler! O tüpler girsin bi tarafınıza. Ben dedim tenar'a böbreeme yumruk at da acile girelim diye de, acır diye vazcaydık. Neyse işte çıktık hastaneden. Baktık arabanın arkasına başka bi araba park etmiş. Tenar kuyruğun acısıyla güvenliğe çemkirdi. "hani ambulansların yeriydi" deyu. Adam da "siz park edince diğerlerini durduramadık" didi. Haklı adam. Göt olan biziz. Neyse işte anons falan, çektiler arabayı da sağ salim çıktık hastaneden. Bu da böyle bi anımdır işte. Zor mu geldi okumak lan! Size edebiyat ırmağında tatlı su vadetmedim ki! Gelmeyin üstüme!

  • Bir de hastaneden çıkınca acıktım haliyle. Acıkmak için hastaneden çıkmama gerek yok gerçi.Her daim açım ben. İşte bi pastaneye gittik tenar'la. Menüde neye iştahım kabardıysa adam yok dedi. Çok pis sinirlendim. Aç kalınca daha da sinirleniyorum. Sonra son kalan yarım porsiyon kol böreğini istedim. Yedim ama azcık midemi bastırdı, doymadım. Bir de üstüne pasta isteyeyim dedim. Adam pasta yok dedi. Pastanede pasta yok. Kebap istesem getirir misin göt! En sonunda var olan iki tatlıdan birini istedim. Tadı da berbattı ama aç olunca yedim. Tam manasıyla doymadığım için homurdanarak çıktım pastaneden. Neyse ki eve gelince yedim bir şeyler.

  • Hayvan gibi uyumuşum ben lan. Hastanenin yorgunluğuna, doymamış midemin isyanı eklenince eve gelir gelmez yatağa girdim. Anneme beni uyandır dersim var dedim ama tenar arayıp ders iptal deyince uyandırmamış. Bi uyandım akşam saat 8. Yine acıkmışım. Yemek yedim. Midemde şehir inşa ediyorum. Bir süre sıçmazsam olacak bu iş. Evet.

Hiç yorum yok: