12 Mart 2010 Cuma

Götlüğü ertelemenin dayanılmaz hafifliği

Bugün bir kaç saatliğine götlüğümü erteledim. Bu kısa zaman diliminde, bünyemde oluşan rahatlama hissini tahayyül edecek cümle bulamıyorum şu anda. Mutluyum, huzurluyum. Malum olduğu üzere götlüğün esaslarından olan "erteleme hastalığı" tüm eylemler için geçerli olabiliyor. Yapılması zorunlu olan dersler de, bitmesi gereken zamana bir kaç saat kala yapılıyor. Haliyle bünyede oluşan stresten dolayı o bir kaç saatte yapılan dersten de hayır gelmiyor. Bunun sonucunda, yediğiniz azar ve eleştirilere karşı, "evet ben götüm tamam mı" cümlesiyle yanıt veriyorsunuz. Bir nevi götlüğü kabullenerek durumdan sıyrılma çabası. İşte bugün bu gidişata bir dur demek istedim ve 3 saat boyunca ders çalıştım. Bir götten beklenmeyecek azim ve kararlılıkla yaptım bunu. Ancak götlük mertebesine erişmek kolay olmadığı gibi, götlüğün olmazsa olmazlarından arınmak da mümkün olmuyor. Bugün kendimi cezalandırma adı altında yerine getirdiğim sorumluluklardan dolayı, yarın eylemlerimi erteleyerek kendimi ödüllendirebilirim.

Ancak şunu unutmayın ki, bir göt asla götlüğünden memnun değildir. Bilakis götlükten arınmak için göt olduğunu kabullenir. Bir başka götlükten arınma aktivitesinde buluşmak dileğiyle. Götlerle kalın...

Hiç yorum yok: